Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
# Hava kirliliğinin nedenleri # Hava Kirliliği Çeşitleri # 1. Isınmadan kaynaklanan hava kirliliği # 2. Motorlu taşıtlardan kaynaklanan hava kirliliği # 3. Sanayiden kaynaklanan hava kirliliği # Hava Kirliliğinin Etkileri # Hava Kirliliğinin İnsan Sağlığına Etkileri # Hava Kirliliğine Karşı Alınabilecek Tedbirler
Hava kirliliği, canlıların sağlığını olumsuz yönde etkileyen ve/veya maddi zararlar meydana getiren havadaki yabancı maddelerin, normalin üzerinde miktar ve yoğunluğa ulaşmasıdır. Yani hava kirliliği; atmosferin karbondioksit, karbonmonoksit ve kükürt gibi gazları gereğinden fazla içermesinden kaynaklanan bir çevre felaketidir..
Bir başka deyişle hava kirliliği; havada katı, sıvı ve gaz şeklindeki yabancı maddelerin insan sağlığına, canlı hayatına ve ekolojik dengeye zarar verecek miktar, yoğunluk ve sürede atmosferde bulunmasıdır. İnsanların çeşitli faaliyetleri sonucu meydana gelen üretim ve tüketim aktiviteleri sırasında ortaya çıkan atıklarla hava tabakası kirlenerek, yeryüzündeki canlı hayatı olumsuz yönde etkilenmektedir.
1. Kullanılan kalitesiz yakıtlar
2. Egzoz gazları
3. Kentlerin konumu
4. Soba ve kaloriferlerin uygun şekilde yakılmaması
5. Olumsuz hava koşulları gibi olaylardır.
Kaliteli yakıtların kullanılması ile soba ve kaloriferlerin uygun şekilde yakılması hava kirliliğini azaltacaktır. Otomobillerin egzozlarından çıkan Gazlar da hava kirliliğine neden olur. Kentlerimizin çukur yerlerde kurulması da hava kirliliğini artırır. Etrafı dağlarla çevrili olan kentlerde rüzgâr hızı yavaşlar. Bu yüzden Havadaki zararlı gazlar, rüzgârlar tarafından başka yerlere taşınamaz. Bu da hava kirliliğini artırır.
Kentlerimizin konumları uygun olsa bile olumsuz hava koşulları ve rüzgâr esmemesi de hava kirliliğinin artmasına neden olabilir.
Hava kirliliğinde, tabii kirlilik kaynaklarından çok suni kaynaklardan meydana gelen kirlilik önemlidir. Çünkü günümüzde insanları en çok ilgilendiren, özellikle büyük yerleşim merkezleri ve sanayi alanlarındaki hava kirliliğidir. Bu kirlilikte daha çok insanfaaliyetleri sonucu meydana gelir. İnsan yapımı kirlilik kaynaklarını ise kabaca:
Hava kirliliğini kaynaklarına göre üçe ayırabiliriz;
Isınma amaçlı, düşük kalorili ve kükürt oranı yüksek kömürlerin yaygın olarak kullanılması ve yanlış yakma tekniklerinin uygulanması hava kirliliğine yol açar.
Nüfus artışı ve gelir düzeyinin yükselmesine paralel olarak, sayısı hızla artan motorlu taşıtlardan çıkan egzoz gazları, hava kirliliğinde önemli bir faktör oluşturmaktadır. Buna önlem alınması için egzoz filitresinin sık sık kontrol edilmesi gerekir.
Sanayi tesislerinin kuruluşunda yanlış yer seçimi, çevrenin korunması açısından gerekli tedbirlerin alınmaması (baca filtresi, arıtma tesisi olmaması vb.), uygun teknolojilerin kullanılmaması, enerji üreten yakma ünitelerinde vasıfsız ve yüksek kükürtlü yakıtların kullanılması, hava kirliliğine sebep olan etkenlerin başında gelmektedir.
Kirli hava, insanlarda solunum yolu hastalıklarının artmasına sebep olmaktadır. Örneğin; kurşunun kan hücrelerinin gelişmesini ve olgunlaşmasını engellediği, kanda ve idrarda birikerek sağlığı olumsuz yönde etkilediği, karbon monoksit (CO)'in ise, kandaki hemoglobin ile birleşerek oksijen taşınmasını aksattığı bilinmektedir. Bununla birlikte kükürt dioksit (SO2)'in, üst solunum yollarında keskin, boğucu ve tahriş edici etkileri vardır. Özellikle duman akciğerden alveollere kadar girerek olumsuz etki yapmaktadır. Ayrıca kükürt dioksit ve ozon bitkiler için zararlı olup; özellikle ozon, ürün kayıplarına sebep olmakta ve ormanlara zarar vermektedir.
Sanayi, endüstri ve ısınmada kullanılan fosil yakıtlar ile ormanların tahribi ve arazi değişmesi sonucu, atmosferdeki karbondioksit miktarının %5 oranında arttığı tespit edilmiştir. Bunun ise küresel ısınmaya yol açabileceği öngörülmektedir.
1950’lerden beri hava kirliliğinin insan sağlığına etkilerini gösteren kanıtlar vardır. 1980 sonları 1990’larda ise yeni epidemiyolojik çalışmalarla hava kirliliğinin sağlığa etkileri gösterilmiştir. Bu çalışmalar önce ABD ve Avrupa ülkelerinde yapılmış, daha sonra pek çok ülkede de benzer çalışmalar ile sağlığın olumsuz etkilendiği gözlenmiştir. Bu çalışmalarda ölümler, hastaneye başvurular gibi sağlık göstergeleri ile havadaki kirleticilerin konsantrasyonunun ilişkisi aranmış ve her ikisinin birlikte artış veya azalış gösterdiği belirlenmiştir. Hava kirliliğinin etkileri incelenirken dışarıdaki hava kirliliği ile içerideki hava kirliliğinin insan sağlığı üzerinde farklı etkiler içerdiği gözlemlenmiştir.
Şöyle ki;
Dışarıdaki Hava Kirliliği: Dışarıdaki hava kirliliği; burun gerisine akıntı, öksürük, hapşırık, sinüzit, nefes alma zorlukları, kronik öksürük, ses problemleri (özellikle kronik kısıklık ve larenjit) ve baş ağrısına sebep olur. Astımlı hastalar özellikle tehlikededir. Bu kirlilik ayrıca Asit Yağmuruda denilen, göllerde ve ırmaklarda yaşamı bitiren, ormanları mahveden, tohumları yok eden olaya da neden olabilir. Dışarıdaki hava kirliliği daha çok petrol, gazolin, kömür yakmakla oluşur. %50den fazlasını otomobil egzozları yapar. Otomobillerde kirliliği önleyici araçlara ve kurşunsuz benzine rağmen bu oran yine de geçerlidir. Kirlilik gittikçe artmaktadır. Çünkü her yıl ortalama 19 milyon yeni araç trafiğe çıkmaktadır. Otomobillerden yayılan ana duman bileşikleri ozon ve karbonmonoksittir.
1986 yılında 96dan fazla yerleşim bölgesi Amerikan Çevre Koruma Vakfının yaptığı ozon emniyet oranı ölçümlerinde tehlikeli bulunmuştur. 41 bölgede ise karbonmonoksit standardı aşılmıştı.
İçerdeki Hava Kirliliği: Amerikalıların çoğu vakitlerinin %80ini kapalı mekânlarda geçirir. Yaşlı ve çocuklarda bu süre artar. Gaz, petrol, kömür, odun sobaları, şömineler, asbest, daron, formaldehit, kurşun, tütün içerdeki havayı kirletici maddelerdir.
Sigara içmekle kanser riskinin arttığı, yıllar önce kanıtlanmıştır. Dahası, tütün kullanmak kan akımını bozar, kalp krizi riskini artırır. Ayrıca bronşit, zatürre, anfizem gibi hastalıklara da yol açar. Çocuklar ve pasif sigara içiciler ile akciğer kanseri, solunum yolları enfeksiyonları orta kulak iltihabı arasında ilişkiler tıbbi olarak ispatlanmıştır. Uçaklarda, topluma açık yerlerde, iş yerlerinde sigaranın yasaklanması için kanunlar önerilmiştir. Tüm bireylerin sigarasız ortamlarda yaşamalarında en büyük sorumluluk biz hekimlere düşüyor. Ayrıca insanların eğitmek için yurt çapında kampanyalar düzenlenmelidir.
Çevrenizdeki kimyasal maddeler ve atıklarla tat ve koku duyumlarımız zarar görebilir. Koku ve tat almada azalma iştahı keser, çiçek ve yiyecek kokularını duymamızı önler. Havayı süzmemizi ve toksinlerden arınmamızı önleyebilir.
Hava kirleticilerindeki günlük artışlar çeşitli akut sağlık sorunlarına neden olmaktadır. Örneğin kirletici konsantrasyonunda artma astıma ataklarında artışa yol açmaktadır. Kirleticilere uzun süreli maruz kalım ile sağlıkta kronik etkiler ortaya çıkmaktadır. ABD ve Hollandada yapılan çalışmalarda hava kirliliği olan bölgelerde yaşayanların ömrünün, kirliliğin olmadığı bölgelerde yaşayanlara göre 1-2 yıl daha kısa olduğu belirlenmiştir. Yalnızca gelişmekte olan ülkelerde havada bulunan partiküler madde ve kükürt dioksit nedeniyle yılda 500,000 kişinin öldüğü tahmin edilmektedir.
Hava kirliliğinin insan sağlığı üzerindeki etkileri, atmosferde yüksek miktardaki zararlı maddelerin solunması sonucu ortaya çıkar. İnsanların sağlıklı ve rahat yaşayabilmesi için teneffüs edilen havanın mutlaka temiz olması gerekir. Havanın doğal yapısını bozan ve kirleten maddelerin başka bir deyişle kirli havanın solunması, özellikle akciğer dokularını tahrip edici ve öldürücü olabilmektedir. Solunum yolu ile hava içerisindeki parçacıklar ve duman, teneffüs esnasında yutulur ve akciğere kadar ulaşır. Solunum sisteminin derinliklerinde hastalıklara neden olur.
Hava kirliliğini önlemek için alınabilecek tedbirler:
Sanayi tesislerinin bacalarına filtre takılması sağlanmalı, ayrıca sanayi kuruluşları yer seçimi düzenli yapılmalı,
Evleri ısıtmak için yüksek kalorili kömürler kullanılmalı, her yıl bacalar ve soba boruları temizlenmeli,
Pencere, kapı ve çatıların izolasyonuna önem verilmeli,
Kullanılan sobaların TSE belgeli olmasına dikkat edilmeli,
Doğalgaz kullanımı yaygınlaştırılarak, özendirilmeli,
Kalorisi düşük olan ve havayı daha çok kirleten kaçak kömür kullanımı engellenmeli,
Kalorifer ve doğalgaz kazanlarının periyodik olarak bakımı yapılmalı,
Kalorifercilerin ateşçi kurslarına katılımı sağlanmalı,
Yeni yerleşim yerlerinde merkezi ısıtma sistemleri kullanılmalı,
Yeşil alanlar arttırılmalı, imar planlarındaki hava kirliliğini azaltıcı tedbirler uygulamaya konulmalı,
Toplu taşıma araçları yaygınlaştırılmalı,
Hava kirliliğinin önlenmesi için öncelikle fosil yakıt kullanmının yerine enerji kaynağı olarak, güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi ve jeotermal enerji kaynaklarına önem verilmelidir.
Sanayi tesisleri kurulurken yeşil alanlar artırılmalı, planlanmalı, sanayi atıklarının yeterince filtre edilmeden havaya verilmesi önlenmelidir.
Kentlerde arabaların egzozlarından kaynaklanan kirliliğin azaltılması için önlemler alınmalıdır. Bu kirleticiler kış aylarında ozon oluşmasına neden olduğu için canlıların solunumunu güçleştirir.
İnsanlar toplu taşımacılığa özendirilmeli, yakıt olarak kullanılan doğal gazın toplu ulaşım araçlarında kullanılması yaygınlaştılmalıdır.
Ormanların tahribatı önlenmeli, ağaçlandırma çalışmalarına hız verilmelidir.
Kloroflorokarbon gibi maddelerin etkileri ile ozon tabakası zarar görmektedir. Bu maddelerin yerine kullanılabilecek kimyasallar araştırılmalıdır.
Her zaman için duyarlı insanlar çeşitli afişlerle diğer duyarlı insanlara bu soruna ve bunun gibi birçok soruna çözüm bulmaları için, teşvikçi ve yardımcı olmalıdırlar.
Bütün bu etkenlerin yanında; atıkların uygun olmayan tesislerde yakılarak bertaraf edilmesinin önlenmesi, sanayi tesisi yer seçiminin yerleşim alanları dışında ve hakim rüzgarlar dikkate alınarak yapılması, imar planlarında bu alanların çevresinde yapılaşmaların önlenmesi ve araçların egzoz gazı emisyon ölçümlerinin periyodik olarak yapılması sağlanmalı, bununla birlikte; alternatif enerji kullanan motorlu taşıtlar geliştirilmeli ve özendirilmelidir.
Tarih: 2016-03-02 01:57:03 Kategori: Sözlük
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Hava Kirliliği Nedir
Bu Yazıda Neler Var:
Bir başka deyişle hava kirliliği; havada katı, sıvı ve gaz şeklindeki yabancı maddelerin insan sağlığına, canlı hayatına ve ekolojik dengeye zarar verecek miktar, yoğunluk ve sürede atmosferde bulunmasıdır. İnsanların çeşitli faaliyetleri sonucu meydana gelen üretim ve tüketim aktiviteleri sırasında ortaya çıkan atıklarla hava tabakası kirlenerek, yeryüzündeki canlı hayatı olumsuz yönde etkilenmektedir.
Hava kirliliğinin nedenleri
1. Kullanılan kalitesiz yakıtlar
2. Egzoz gazları
3. Kentlerin konumu
4. Soba ve kaloriferlerin uygun şekilde yakılmaması
5. Olumsuz hava koşulları gibi olaylardır.
Kaliteli yakıtların kullanılması ile soba ve kaloriferlerin uygun şekilde yakılması hava kirliliğini azaltacaktır. Otomobillerin egzozlarından çıkan Gazlar da hava kirliliğine neden olur. Kentlerimizin çukur yerlerde kurulması da hava kirliliğini artırır. Etrafı dağlarla çevrili olan kentlerde rüzgâr hızı yavaşlar. Bu yüzden Havadaki zararlı gazlar, rüzgârlar tarafından başka yerlere taşınamaz. Bu da hava kirliliğini artırır.
Kentlerimizin konumları uygun olsa bile olumsuz hava koşulları ve rüzgâr esmemesi de hava kirliliğinin artmasına neden olabilir.
Hava kirliliğinde, tabii kirlilik kaynaklarından çok suni kaynaklardan meydana gelen kirlilik önemlidir. Çünkü günümüzde insanları en çok ilgilendiren, özellikle büyük yerleşim merkezleri ve sanayi alanlarındaki hava kirliliğidir. Bu kirlilikte daha çok insanfaaliyetleri sonucu meydana gelir. İnsan yapımı kirlilik kaynaklarını ise kabaca:
Hava Kirliliği Çeşitleri
Hava kirliliğini kaynaklarına göre üçe ayırabiliriz;
1. Isınmadan kaynaklanan hava kirliliği
Isınma amaçlı, düşük kalorili ve kükürt oranı yüksek kömürlerin yaygın olarak kullanılması ve yanlış yakma tekniklerinin uygulanması hava kirliliğine yol açar.
2. Motorlu taşıtlardan kaynaklanan hava kirliliği
Nüfus artışı ve gelir düzeyinin yükselmesine paralel olarak, sayısı hızla artan motorlu taşıtlardan çıkan egzoz gazları, hava kirliliğinde önemli bir faktör oluşturmaktadır. Buna önlem alınması için egzoz filitresinin sık sık kontrol edilmesi gerekir.
3. Sanayiden kaynaklanan hava kirliliği
Sanayi tesislerinin kuruluşunda yanlış yer seçimi, çevrenin korunması açısından gerekli tedbirlerin alınmaması (baca filtresi, arıtma tesisi olmaması vb.), uygun teknolojilerin kullanılmaması, enerji üreten yakma ünitelerinde vasıfsız ve yüksek kükürtlü yakıtların kullanılması, hava kirliliğine sebep olan etkenlerin başında gelmektedir.
Hava Kirliliğinin Etkileri
Kirli hava, insanlarda solunum yolu hastalıklarının artmasına sebep olmaktadır. Örneğin; kurşunun kan hücrelerinin gelişmesini ve olgunlaşmasını engellediği, kanda ve idrarda birikerek sağlığı olumsuz yönde etkilediği, karbon monoksit (CO)'in ise, kandaki hemoglobin ile birleşerek oksijen taşınmasını aksattığı bilinmektedir. Bununla birlikte kükürt dioksit (SO2)'in, üst solunum yollarında keskin, boğucu ve tahriş edici etkileri vardır. Özellikle duman akciğerden alveollere kadar girerek olumsuz etki yapmaktadır. Ayrıca kükürt dioksit ve ozon bitkiler için zararlı olup; özellikle ozon, ürün kayıplarına sebep olmakta ve ormanlara zarar vermektedir.
Sanayi, endüstri ve ısınmada kullanılan fosil yakıtlar ile ormanların tahribi ve arazi değişmesi sonucu, atmosferdeki karbondioksit miktarının %5 oranında arttığı tespit edilmiştir. Bunun ise küresel ısınmaya yol açabileceği öngörülmektedir.
Hava Kirliliğinin İnsan Sağlığına Etkileri
1950’lerden beri hava kirliliğinin insan sağlığına etkilerini gösteren kanıtlar vardır. 1980 sonları 1990’larda ise yeni epidemiyolojik çalışmalarla hava kirliliğinin sağlığa etkileri gösterilmiştir. Bu çalışmalar önce ABD ve Avrupa ülkelerinde yapılmış, daha sonra pek çok ülkede de benzer çalışmalar ile sağlığın olumsuz etkilendiği gözlenmiştir. Bu çalışmalarda ölümler, hastaneye başvurular gibi sağlık göstergeleri ile havadaki kirleticilerin konsantrasyonunun ilişkisi aranmış ve her ikisinin birlikte artış veya azalış gösterdiği belirlenmiştir. Hava kirliliğinin etkileri incelenirken dışarıdaki hava kirliliği ile içerideki hava kirliliğinin insan sağlığı üzerinde farklı etkiler içerdiği gözlemlenmiştir.
Şöyle ki;
Dışarıdaki Hava Kirliliği: Dışarıdaki hava kirliliği; burun gerisine akıntı, öksürük, hapşırık, sinüzit, nefes alma zorlukları, kronik öksürük, ses problemleri (özellikle kronik kısıklık ve larenjit) ve baş ağrısına sebep olur. Astımlı hastalar özellikle tehlikededir. Bu kirlilik ayrıca Asit Yağmuruda denilen, göllerde ve ırmaklarda yaşamı bitiren, ormanları mahveden, tohumları yok eden olaya da neden olabilir. Dışarıdaki hava kirliliği daha çok petrol, gazolin, kömür yakmakla oluşur. %50den fazlasını otomobil egzozları yapar. Otomobillerde kirliliği önleyici araçlara ve kurşunsuz benzine rağmen bu oran yine de geçerlidir. Kirlilik gittikçe artmaktadır. Çünkü her yıl ortalama 19 milyon yeni araç trafiğe çıkmaktadır. Otomobillerden yayılan ana duman bileşikleri ozon ve karbonmonoksittir.
1986 yılında 96dan fazla yerleşim bölgesi Amerikan Çevre Koruma Vakfının yaptığı ozon emniyet oranı ölçümlerinde tehlikeli bulunmuştur. 41 bölgede ise karbonmonoksit standardı aşılmıştı.
İçerdeki Hava Kirliliği: Amerikalıların çoğu vakitlerinin %80ini kapalı mekânlarda geçirir. Yaşlı ve çocuklarda bu süre artar. Gaz, petrol, kömür, odun sobaları, şömineler, asbest, daron, formaldehit, kurşun, tütün içerdeki havayı kirletici maddelerdir.
Sigara içmekle kanser riskinin arttığı, yıllar önce kanıtlanmıştır. Dahası, tütün kullanmak kan akımını bozar, kalp krizi riskini artırır. Ayrıca bronşit, zatürre, anfizem gibi hastalıklara da yol açar. Çocuklar ve pasif sigara içiciler ile akciğer kanseri, solunum yolları enfeksiyonları orta kulak iltihabı arasında ilişkiler tıbbi olarak ispatlanmıştır. Uçaklarda, topluma açık yerlerde, iş yerlerinde sigaranın yasaklanması için kanunlar önerilmiştir. Tüm bireylerin sigarasız ortamlarda yaşamalarında en büyük sorumluluk biz hekimlere düşüyor. Ayrıca insanların eğitmek için yurt çapında kampanyalar düzenlenmelidir.
Çevrenizdeki kimyasal maddeler ve atıklarla tat ve koku duyumlarımız zarar görebilir. Koku ve tat almada azalma iştahı keser, çiçek ve yiyecek kokularını duymamızı önler. Havayı süzmemizi ve toksinlerden arınmamızı önleyebilir.
Hava kirleticilerindeki günlük artışlar çeşitli akut sağlık sorunlarına neden olmaktadır. Örneğin kirletici konsantrasyonunda artma astıma ataklarında artışa yol açmaktadır. Kirleticilere uzun süreli maruz kalım ile sağlıkta kronik etkiler ortaya çıkmaktadır. ABD ve Hollandada yapılan çalışmalarda hava kirliliği olan bölgelerde yaşayanların ömrünün, kirliliğin olmadığı bölgelerde yaşayanlara göre 1-2 yıl daha kısa olduğu belirlenmiştir. Yalnızca gelişmekte olan ülkelerde havada bulunan partiküler madde ve kükürt dioksit nedeniyle yılda 500,000 kişinin öldüğü tahmin edilmektedir.
Hava kirliliğinin insan sağlığı üzerindeki etkileri, atmosferde yüksek miktardaki zararlı maddelerin solunması sonucu ortaya çıkar. İnsanların sağlıklı ve rahat yaşayabilmesi için teneffüs edilen havanın mutlaka temiz olması gerekir. Havanın doğal yapısını bozan ve kirleten maddelerin başka bir deyişle kirli havanın solunması, özellikle akciğer dokularını tahrip edici ve öldürücü olabilmektedir. Solunum yolu ile hava içerisindeki parçacıklar ve duman, teneffüs esnasında yutulur ve akciğere kadar ulaşır. Solunum sisteminin derinliklerinde hastalıklara neden olur.
Hava Kirliliğine Karşı Alınabilecek Tedbirler
Hava kirliliğini önlemek için alınabilecek tedbirler:
Sanayi tesislerinin bacalarına filtre takılması sağlanmalı, ayrıca sanayi kuruluşları yer seçimi düzenli yapılmalı,
Evleri ısıtmak için yüksek kalorili kömürler kullanılmalı, her yıl bacalar ve soba boruları temizlenmeli,
Pencere, kapı ve çatıların izolasyonuna önem verilmeli,
Kullanılan sobaların TSE belgeli olmasına dikkat edilmeli,
Doğalgaz kullanımı yaygınlaştırılarak, özendirilmeli,
Kalorisi düşük olan ve havayı daha çok kirleten kaçak kömür kullanımı engellenmeli,
Kalorifer ve doğalgaz kazanlarının periyodik olarak bakımı yapılmalı,
Kalorifercilerin ateşçi kurslarına katılımı sağlanmalı,
Yeni yerleşim yerlerinde merkezi ısıtma sistemleri kullanılmalı,
Yeşil alanlar arttırılmalı, imar planlarındaki hava kirliliğini azaltıcı tedbirler uygulamaya konulmalı,
Toplu taşıma araçları yaygınlaştırılmalı,
Hava kirliliğinin önlenmesi için öncelikle fosil yakıt kullanmının yerine enerji kaynağı olarak, güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi ve jeotermal enerji kaynaklarına önem verilmelidir.
Sanayi tesisleri kurulurken yeşil alanlar artırılmalı, planlanmalı, sanayi atıklarının yeterince filtre edilmeden havaya verilmesi önlenmelidir.
Kentlerde arabaların egzozlarından kaynaklanan kirliliğin azaltılması için önlemler alınmalıdır. Bu kirleticiler kış aylarında ozon oluşmasına neden olduğu için canlıların solunumunu güçleştirir.
İnsanlar toplu taşımacılığa özendirilmeli, yakıt olarak kullanılan doğal gazın toplu ulaşım araçlarında kullanılması yaygınlaştılmalıdır.
Ormanların tahribatı önlenmeli, ağaçlandırma çalışmalarına hız verilmelidir.
Kloroflorokarbon gibi maddelerin etkileri ile ozon tabakası zarar görmektedir. Bu maddelerin yerine kullanılabilecek kimyasallar araştırılmalıdır.
Her zaman için duyarlı insanlar çeşitli afişlerle diğer duyarlı insanlara bu soruna ve bunun gibi birçok soruna çözüm bulmaları için, teşvikçi ve yardımcı olmalıdırlar.
Bütün bu etkenlerin yanında; atıkların uygun olmayan tesislerde yakılarak bertaraf edilmesinin önlenmesi, sanayi tesisi yer seçiminin yerleşim alanları dışında ve hakim rüzgarlar dikkate alınarak yapılması, imar planlarında bu alanların çevresinde yapılaşmaların önlenmesi ve araçların egzoz gazı emisyon ölçümlerinin periyodik olarak yapılması sağlanmalı, bununla birlikte; alternatif enerji kullanan motorlu taşıtlar geliştirilmeli ve özendirilmelidir.
Tarih: 2016-03-02 01:57:03 Kategori: Sözlük
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx